Lider olduğun bir kategoride ; dondurmada, hala bu kadar yüksek bir sorumluluk duygusu duymak çok önemli bir liderlik özelliği. Bu özelliği taşıyan lider Unilever Türkiye Gıda Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa SEÇKİN, dünya öncüsü bir firma Unilever'in, Türkiye'de pazarı nasıl büyüttüğünü ve açık ara önde (en yakın rakibinin 4.5 katı) olmalarına rağmen, sosyal sorumluluklarının farkında olduğunu ve yeryüzünü korumak için nasıl çalıştıklarını aktardı iki gün boyunca...
İngiltere'nin başkenti Londra'da, 1920'den bu yana, günde 100 milyon kişi ile, dondurma değil mutluluk dağıtmak için buluşan, 45 ülkede faaliyet gösteren Algida Unilever'in el üstünde tuttuğu markalarından biri.
1990 yılında giriş yaptıkları ülkemizde, Türkiye / 0.3 lt / kişi başı / dondurma tüketiyorken, şu anda, 3.5 lt / kişibaşı yıllık tüketim ile, dünyada 15. sıraya yükselmiş durumda.
Açıkta satılan dondurmalardaki bakteri problemi nedeni ile hasta etmesinden dolayı, başta anneler olmak üzere, ülke insanlarımızda yıllar içinde oluşan refleksi, hijyenik dondurma sunarak değiştirmiş durumdalar. Türk halkı, 2014 yılında ilk kez, bir önceki yıla oranla daha fazla dondurma tüketti. Tam da bu sebeplerden dolayı, Algida tüm dünyada sahip olduğu, 41 fabrikanın en iyisini (Best of the best) Konya ilimize açarak binlerce kişiye istihdam sağladı.
Diyetisyen Dünyası olarak, dondurma dünyasının kalbine, Colworth / London (Oxford ile Cambridge ortası), yaptığımız ziyarette, 100 yıllık marka olan Algida'nın, bu tecrübeyi biriktirdiği, Global Ar-Ge (R&D) merkezinde (Unilever Üniversitesi diyorlar :)) bilim adamları ile buluştuk.
Tüm dünyada, Ar-Ge (R&D) için, 6.000 üzerinde uzman istihdam eden Unilever, 6 farklı araştırma merkezinde, yılda /1 milyar euro bütçe harcayarak, 200'ün üzerinde patent alıyor ve 200'ün üzeri makale yayınlıyor. Bu muhteşem rakkamlara ve şeffaflıklarına hayran olmamak elde değil.
Tüm çalışma programlarını N.E.P (Nutrition Enhancement Programme) olarak yayınlıyorlar, dileyen girip bakabilir. Türkiye'de bugüne kadar 400'ü aşkın ürün ortaya çıkadılar, içindeki malzemelerden, besin değerlerine tamamı açık ve ortada.
Ülke regulasyonlarına %100 uyumlu, hijyenik, erişebilir (Türkiye'de 225.000'den fazla kabin ile) dondurma. Hammade ürünlerin tamamı toptan ve çok yüksek oranda / ölçekte satın alındığı için, oldukça uygun fiyata satılabiliyor.
Benim çok ama çok önemsediğim, şehirli insanlarda, stresin bir türlü müsade etmediği bir konu ; "Porsiyon Kontrolü" markanın odak noktalarından biri. Çocuk ürünleri paket başına / 110 kcal / 3 g yağ, 100g üründe / 20g şekerin altında olmak zorunda. Türkiye'deki tüm ürünleri kendi oluşturdukları bu standarda uyumlu.
Daha az şeker, daha az yağ kullanarak, daha lezzetli sundukları ürünler ile toplum sağlığına verdikleri önemi gösterirlerken, muadillerine göre %40 daha az enerji ile çalışan kabinleri, sürdürülebilir tarım ürünleri tercihleri ile doğada bıraktıkları karbon ayak izini azaltarak, doğaya olan saygılarını ortaya koyuyorlar.
En önemlisi ise, tüm bu iyileştirmeleri, uzmanlara danışarak yapmaları. Bu vizyon ile çok değerli 3 diyetisyeni ; Ebru ŞENEL ERİM, Berat Nursal TOSUN, Aslı İÇİNGÜR GÜLER, bünyesinde bulunduran Unilever Türkiye ekibini ayakta alkışlıyorum.
Taglar:
Haberi Yapan: Diyetisyen Dünyası Editörü
Tarih: 2.06.2015
Kaynak: