Jeanne Calment kızı ve torunundan onlarca yıl daha uzun yaşayıp 122 yaşında doğal nedenlerden ötürü yaşamını yitirdi. 20 sene önce ölen Fransız vatandaşı Calment'in dünyada en uzun yaşayan insan olduğu düşünülüyor. İlerleyen yılarda tıp biliminde gerçekleşecek olan gelişmelere bakarak Calment'in yaşını geçeceğiniz fikrine hiç kapılmayın!
Sabit Yaşam Ömrü Var
Nature dergisinde yayımlanan ve küresel demografik verilere dayanan bir çalışmaya göre insanların sabit bir yaşam ömrü var ve birinin Calment'in rekorunu kırma olasılığı düşük. Buna rağmen bazı bilim insanları bu çıkarıma katılmıyor. Kullanılan verinin mükemmel olmadığını ve makalenin tıpta gerçekleşebilecek keşifleri dikkate almadığını öne sürüyor.
Yaşam Süresi Artık Artmıyor
İnsanların beklenen yaşam süresi 19. yüzyıldan itibaren düzenli bir şekilde arttı. Yüz yaşını geçen insanların varlığı ve genetik ya da beslenme değişimleriyle yaşam süresi uzatılan model hayvanlarının olması nedeniyle bazıları insan yaşam ömründe bir sınır olmadığı fikrini ortaya attı. Diğerleriyse insanın beklenen yaşam süresindeki bu düzenli artışın eninde sonunda duracağını söylüyor.
38 Ülke İncelendi
Bunu araştırmak için New York'taki Albert Einstein Tıp Koleji'nde genetikçi olan Jan Vijg ve iş arkadaşları İnsan Ölümlülük Veri Tabanı'na başvurdu. Bu veri tabanı Amerikalı ve Alman nüfus bilimcilerinin yürüttüğü 38 ülkeden veriyi kapsıyor. Eğer insan ömründe bir sınır olmadığı fikri doğruysa, araştırmacılar hayatta kalma olasılığındaki en büyük artışın tıpta yaşanan gelişmelerden dolayı veri tabanındaki en yaşlı bireylerde görüleceğini öngördüler. Ancak, sonuçlar hayatta kalmadaki en büyük artışın 20. yüzyılın başlarında yaşandığını ve 1980'lere gelindiğinde 99 yaşta sabit kaldığını gösterdi (Bu yıllardan sonra yaş ancak çok az bir yükselme kaydetti).
En Geç Ölüm Yaşı
Araştırmacılar daha sonra en uzun yaşayan insanlarla ilgili olan Uluslararası Uzun Ömürlülük Veri Tabanı'na baktı. Sonuçlar, Fransa, Japonya, Amerika ve İngiltere'de her sene en uzun yaşayan insan yaşının 1970 ve 1990'lar arasında hızla arttığını, ancak 1990'larin ortalarından itibaren 114.9 yaşta sabit kaldığını gösterdi. Araştırmacılar bu senelerde en uzun yaşayan ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci insanlara baktıklarında aynı sonuçları gözlemlediler. En uzun yaşam süresiyle ilgili başka bir veri tabanı da 115'te sabitlenen benzer bir sonuç gösterdi.
İnsan Ömrünün Limiti 115 Yaş
Vijg'in takımı bu sonuçlara dayanarak insan yaşam ömrünün yaklaşık 115 yaşta doğal bir limiti olduğu sonucuna vardı. Calment gibi birkaç istisna olabilir, ama Vijg herhangi bir yılda 125 yaşını geçecek bir insanın olma ihtimalinin on binde bir olduğunu hesapladı.
Sağlıklı Beslenmeye Rağmen Limit Belli
Vijg dünya nüfusundaki artış, genel sağlık ve beslenmedeki ilerlemelere rağmen böyle bir limitin olması şaşırtıcı diyor. "Son yıllarda daha çok Jeanne Calment'larin olmasını beklerdiniz, ama durum böyle değil". Ancak herkes Vijg'in takımıyla hemfikir değil. Max Planck Nüfus Bilimi Enstitüsü'nün yöneticisi James Vaupel "Birçok ülkede hayatta kalma olasılığındaki en büyük artışın görüldüğü yaş sabit bir noktada kalmış olabilir" diyor. "Ancak, Japonya, Fransa ve İtalya gibi bazı ülkelerde bu yaş hala sabitlenmedi". Japonya dünyada ortalama en uzun yaşam süresinin görüldüğü ülke (2015'te bu değer 83.7 idi). Vaupel'e göre Vijg'in makalesi tek taraflı bir çıkarım öne sürüyor. Vijg ise bu üç ülkede bile hayatta kalma yaşındaki artışın kayda değer biçimde yavaşladığını ve sabit kalmaya doğru ilerlediğini savunuyor.
Tıptaki Olası Gelişmeler Hesap Edilmemiş
Araştırmacılar, makalenin tıpta ileriki yıllarda yaşanabilecek gelişmeleri dikkate almadığını öne sürdü. İngiltere'deki Brighton Üniversitesi'nde insan ömrü üzerine çalışan Richard Faragher, "Tabii ki eğer müdahale etmezseniz insan ömrünün bir limiti var" diyor.
Araştırmacılar solucan, fare ve sineklerin yaşam sürelerini büyüme faktörü sinyalinde görev alan genleri susturarak veya beslenme kısıtlamalarında bulunarak radikal şekilde arttırdılar. İnsan hücreleri telomerlerin uzamasını sağlayan bir proteinin enjekte edilmesiyle gençleştirildi. Faragher "Eğer insan ömrünü uzatmak mümkün olmasaydı bu bizim diğer deney hayvanlarından çok daha farklı olduğumuzu söylerdi" diyor.
Vijg model organizmalarda bulunan sonuçların insanlara uygulanabilirliğini sorguluyor. Çünkü bu hayvanlar belirli özellikler elde edilmek için çiftleştirilmiş. "Yaşam ömrünü uzatan bir strateji olan kalori kısıtlama yabani fareler ve maymunlarda denendiğinde daha az etkili" diyor Vijg. "İlaçlar veya doku mühendisliğinin ortalama ömür süresini uzatmada etkisi yok demiyorum, ama bunlar gerçekten bu tavan yaşı olan 115'i geçebilirler mi? Bunun pek mümkün olmadığını görüyorum". "İnsan ömrü birçok farklı genin kontrolünde. Bir deliği kapatmakta başarılı olabilirsiniz, ama daha 10,000 farklı delik var".
Öte yandan, Kaliforniya'da gençleştirme biyoteknolojileri geliştirip tanıtımını yapan SENS Araştırma Kurumu'nun baş bilim insanı Aubrey de Grey daha umutlu. "Bu makaledeki sonuç tamamen doğru, ancak tıbbın geleceğindeki potansiyel hakkında hiçbir şey söylemiyor, sadece tıbbın bugünkü ve geçmişteki performansına bakıyor".
Taglar: #ömür #yaşam #ölüm #yaşamsüresi #tıpbilimi #NatureDergisi #NewYork #Albert Einstein #TıpKoleji #genetik #JanVijg #VeriTabanı #Amerikalı #Alman #nüfusbilimci #öngörü #Araştırmacı #UluslararasıUzunÖmürlülükVeriTabanı #Fransa #Japonya #Amerika #İngiltere #JeanneCalment #MaxPlanck #NüfusBilimiEnstitüsü #JamesVaupel #İtalya #BrightonÜniversitesi #RichardFaragher #Kaliforniya #gençleştirme #biyoteknoloji #SENS #AraştırmaKurumu #biliminsanı #AubreydeGrey
Haberi Yapan: Diyetisyen Dünyası Editörü
Tarih: 6.08.2018
Kaynak: Epistem Türkiye