Süt, içerdiği besin öğeleriyle insanlar için mükemmel bir gıda maddesidir. Yeterli ve dengeli beslenme için gerekli olan temel besin maddelerinin önemli bir kısmı, sütte tek başına bulunmaktadır. Yapısında; süt şekeri (laktoz), yağ, protein, kalsiyum başta olmak üzere mineral maddeler ve vitaminler olup, bunlardan bazıları doğada sadece sütte bulunabilmektedir.
Ülkemizde çiğ süt üretimi artmakta olduğu halde üretilen çiğ sütün kalitesi açısından önemli sorunlar yaşanmaya devam edilmektedir. Süt üreticileri çiğ sütteki fiyat dalgalanmalarından önemli ölçüde etkilenmektedir. Üretimdeki dalgalanmalardan kaynaklı fiyat değişimlerini düzenlemek adına yapılan özellikle süt tozu teşvikleri büyük süt işletmeleri için kısmen yararlı olmuşsa da küçük işletmeler ile süt üreticileri bu olanaktan yeterince yararlanamamaktadır. Bunun bir diğer sonucu ise karışımıza sokak sütü olarak çıkmaktadır.
"Sokak sütü" olarak tanımlanan, tamamen denetim ve kayıt dışı olan süt ve ürünleri halen piyasada önemli bir hacme sahiptir. Bu ise önemli bir gıda güvenliği sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Ayrıca uygun olmayan şartlarda taşınan ve satışa sunulan çiğ süt tüketimi birçok önemli sağlık riskini beraberinde getirmektedir. Hem kalite, hem de verimlilik açısından daha faydalı olduğu bilinen Pastörize ve UHT (uzun ömürlü) süt tüketiminin yaygınlaşması için çaba gösterilmesi zorunludur.
Bütün bunların yanı sıra bir taraftan da süt ve ürünlerinin aleyhine, bilimsel hiçbir kaynağa dayanmayan iddiaların, konu hakkında bilimsel-mesleki yetkinliğe sahip olmayan kişiler tarafından paylaşılması toplumda süt ve ürünlerine karşı kuşkuların oluşmasına sebep olmaktadır. Maalesef, bu yanlış ve bilimsellikten uzak bilgilerin kamuoyuna aktarılmasında doğruluğunu sorgulamamakta, işin uzmanlarına başvurma gereği duyulmamaktadır.
Gıda Mühendisleri Odası olarak yapılması gerektiğini düşündükleri aşağıdaki gibidir;
- Kaliteli süt üretimi için süt hayvancılığı ile uğraşan çiftçi ve köylüye verilen destekler artırılmalı, kırsal kalkınmaya önem verilmelidir,
- Okul sütü projesi uygulaması devam etmeli, projeye yerel işletmelerin de dahil edilmesi sağlanmalıdır,
- Süt üreticilerinin bir araya gelmesini sağlayacak teşvikler oluşturulmalı, kooperatifler desteklenmelidir,
- Pastörize ve UHT (uzun ömürlü) süt üretiminin yaygınlaşması teşvik edilmelidir,
- Yerel yönetimler süt ile ilgili süreçlere dahil olmalı, sütün tüketiciye ulaştırılmasında etkili ve sonuca odaklı organizasyonlar planlamalıdır,
- Sütün çiftlikten sofraya olan sürecinin tamamının izlenebilirliği sağlanmalı, üreticilerin bu konudaki çalışmalar desteklenmelidir,
- Süt ve ürünlerindeki denetim artırılmalı, sokak sütü ve kayıt dışı üretime izin verilmemelidir,
- Gıda mühendislerinin teknik bilgisinden; üretimden-denetime her aşamada yararlanılmalıdır. Bu anlamda Gıda Mühendisleri Odası tarafından Bakanlığa önerilen "Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanı" sistemi uygulamaya konulmalıdır,
- Tüketiciler üzerinde ciddi yanılgılara neden olan "bilgi kirliliği"nin önlenmesi konusunda, süt ve ürünleri alanında uzmanlaşmış meslek grupları ile işbirliğine gidilmeli, toplumu doğru şekilde bilgilendirme konusunda çaba sarf edilmelidir.
Güvenli süt ve ürünlerine ulaşmak bir insan hakkıdır.
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı çiğ sütün sözleşmeli usulde alım satımına ilişkin yönetmelik hazırladıklarını belirterek, yönetmelikte sanayiye arz edilen çiğ sütte uyulması gereken kuralların net olarak ortaya konulacağını belirtti.
Bakanlık, süt tozunu destekleme kapsamına aldıklarını hatırlatarak, bu sayede hem üreticiyi hem de sanayiciyi korumaya aldıklarını vurguladı.
Üretici ve sanayici için planlamanın önemli olduğuna dikkati çekerek Sözleşmeli usulde alım satıma ilişkin bir yönetmelik hazırlayıp, yönetmeliği yayımlamak üzere Başbakanlığa gönderildiği. kısa bir zaman içerisinde yayınlanacağı, uygulamaya gireceği belirtildi..
Tarım Bakanlığı, yönetmelikte sanayiye arz edilen çiğ sütte uyulması gereken kuralların net olarak ortaya konulacağını belirterek, ayrıca sanayiciye sözleşmeli alım zorunluluğu getirileceğini ifade etti. Sanayicinin doğrudan üretici veya birlik ile sözleşme imzalayabileceğine, sözleşme süresinin 6 aydan az veya 1 yıldan fazla olamayacağını söyledi.
Destek tebliğinde çiğ süt priminin sözleşme şartına bağlanmasını planladıklarını, süt sanayi firmalarının üreticilere süt üretimi karşılığında sağladığı yemler için de kriterler belirlediklerini dile getiren Bakanlık "Biliyoruz ki bazıları kantarın topuzunu kaçırıyor. Süt üreticisine bunu bir baskı aracı olarak kullananlar da olabiliyor. Dolayısıyla bunu da emniyet altına alacak üreticinin bundan zarar görmemesini sağlayacak bir noktaya getiriyoruz. Sanayici, üreticiye kesif yem verecek ise o zaman süt silaj yem paritesinin 1,3'ünün altında olamayacak" diye konuşuldu.
Hazırlanan yönetmelikle AB standartlarına uygun bir süt üretimini sağlamayı hedeflediklerini söylendi.
Taglar:
Haberi Yapan: Diyetisyen Dünyası Editörü
Tarih: 1.06.2015
Kaynak: